Tekstilde açık alarmı

 Dış ticaret fazlası vererek ülkeye döviz girdisi sağlayan nadir sektörlerden biri olan tekstil, ilk kez açık verdi. Söz konusu sektörde 6 aylık açık 185 milyon dolar oldu. Tekstil sektörü temsilcileri haksız rekabet baskısıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtirken hazır giyimciler ise iplikçilerin yanlış politikalarının bu tabloya yol açtığını savundu.

Elyaf, iplik ve kumaş gibi farklı ürün gruplarından oluşan ve hazır giyim sektörüne hammadde sağlayan tekstil sektörü, zorlu bir dönemden geçiyor. Geride bıraktığımız yıl artan talebe bağlı olarak 16 milyar TL’lik yatırım için düğmeye basan sektörde hazır giyimcilerin yüksek fiyatlar nedeni ile yurtdışından tedarike yönelmesi, söz konusu yatırımların atıl kalmasına neden olurken, bir yandan da dış ticaret açığı oluşmasına yol açtı. Yılın ilk yarısında sektörde ilk kez 185 milyon dolarlık açık oluştu. Tekstil sektörü temsilcileri Türkiye ekonomisine dış ticaret fazlası vererek döviz girdisi sağlayan tekstilde ithalatın çok hızlı bir şekilde artmasının sektör tarafından endişe ile karşılandığını belirtirken, hazır giyim sektörü temsilcileri ise buna 2021 sonunda iplikçilerin uyguladığı yanlış fiyat politikalarının yol açtığını savundu.

Rakipler damping uyguluyor

Bilindiği üzere geçen yıl sonunda 5 hazır giyim ihracatçı birliği ve 12 sektörel dernek, pamuk ve pamuk ipliği başta olmak üzere hammadde fiyatlarındaki olağanüstü artışa yönelik ortak bir basın toplantısı düzenlemiş, “Pamuk ipliğini yurt içinden daha pahalıya alıyoruz. Fiyat artışı bir yana tedarikte de sıkıntı çekiyoruz” yönünde açıklama yapmıştı. Hatta o dönem her iki sektör temsilcileri Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un da yer aldığı ortak bir istişare toplantısı düzenlemişti. Aradan geçen sürede konfeksiyon sektörü temsilcilerinin istediği vergi indirimi gelmemiş ancak iplik fiyatlarında az da olsa gerileme yaşanmıştı. Gelinen noktada ise Özbekistan ve Hindistan gibi büyük üreticiler uluslararası piyasada düşen talep nedeniyle iplik fiyatlarında damping yani düşük fiyat politikasına yöneldi. Türkiye’de de fiyatlar düşmesine rağmen arada oluşan yüzde 10’dan fazla fiyat farkı hazır giyim sektörü temsilcilerinin doğal olarak ithalata yönelmesine yol açtı. Bu da ister istemez 19 bin 923 işletme ve 504 bin istihdamın sağlandığı tekstil sektöründe endişeye neden oldu. Zira sektörde geçen yıl başta iplik tesisi olmak üzere 16 milyar TL’lik yatırım yapılırken, atıl kapasitenin yüzde 50’leri aştığı belirtiliyor.

Kaynak:Dünya

Blogger tarafından desteklenmektedir.